30 Ağustos 2011 Salı

hmmm

Sevgili Günlük,
Küçükken TV’de mambo jambo diye şarkılar söyleyip kafalarının üzerinde tropikal meyve sepetleriyle danseden kadınlar vardı. O zamanlar dünyanın daha heyecan verici bir yer olduğunu düşünürdüm.


24 Ağustos 2011 Çarşamba

Sevgili Günlük,
Çocuk oyuncakları olarak gazoz kapaklarına ve playstationlara tanık olmaktan dolayı kendimi asırlık biri gibi hissediyorum. Kimbilir anneannem kendini nasıl hissediyordur.

Hayat ne tuhaf, vapurlar filan...

15 Ağustos 2011 Pazartesi

yine önemli bir mesele: karpuz kardeşliği

sevgili günlük,
ne zaman dilim karpuz alsam sadece bir dilimiyle tanıştığım o koca karpuzu paylaştığım kişileri düşünüyorum. bu da bir çeşit karpuz kardeşliği olsa gerek.

yaz böyle sulu ve yapışkan bir mevsim işte, insanın aklına karpuzdan başka bir şey getirmiyor. yine de buradan isimlerini bile bilmediğim karpuz kardeşlerimi selamlıyorum. lütfen soğuk yiyiniz.

4 Ağustos 2011 Perşembe

amerikan gençlik romanlarındaki liseli kızlar, sözüm size!

Amerikan gençlik romanlarındaki liseli kızlara sesleniyorum:

- İçe kapanık ve utangaç olan kızlar, sizi ne diye roman kahramanı yapıyorlar anlamış değilim. Sürekli bir yakınma, kendi kendine acıyıp iç geçirme, omuz silkme hali,...Kendinize gelin!!! Ve lütfen kendinize resim yapmaktan başka bir uğraş bulun. Utangaçlar için pek çok sanat kolumuz mevcut. İkebana, orgiami, poligami gibi bir sürü Japon sanatı var. Biraz orijinallik pls!

- Biz de mikroskopla baktık, deneyler yaptık ama sizdeki bu “laboratuar dersinde eş olma” romantizmini yakalayamadık. Birlikte kurbağa kesmek için çırpındığınız sivilceli çocuğa bir kez daha bakmanızı öneririm. Hatta isterseniz mikroskopla bakın. Hah hah hah!

- Zengin ve şımarık kızlar, siz de olmasanız içimiz geçecek valla. Ama lütfen habire burun kıvırıp göz devirmeyin. Çeviride hoş durmuyor. Kötülüğünüzü başka yollardan da belli edebilirsiniz. Mesela altın bir diş size benzersiz bir hava katacaktır.

- “Sana kimsenin zarar vermesine izin vermeyeceğim.” Utangaç kızlar, bu lafı söyleyen çocuklara neden hemen aşık olduğunuzu anlayamıyorum. Nerede yaşıyor bu çocuk? Tamam Amerika’da yaşıyor ama yine de psikopat bir hali var. Yarın iki gün sonra evlenirseniz –gidişat onu gösteriyor- restaurantın ortasında masanın üzerine çıkıp “baba oluyorum, baba” diye bağırarak sizi rezil eder alimallah. Hemen uzaklaşın. Fazla romantik komedi izlemekten kaynaklanan "duygu pörtlemesi" tabir ettiğimiz bir rahatsızlık yaşıyor bu çocuk.

- “Pencereden süzülen bu ışık da ne?” Tiyatro Kulübü sözüm sana: Romeo ve Jülyet’ten başka bir oyun sahnelemeyi düşünseniz artık. Rahmetli Şekspir bile "oeeeh" demiştir, eminim.

- Ay bir de mezuniyet balonuz var...OMG OMG, içim şişti valla. Sizi siyah noktalarınızla baş başa bırakıyorum. Adios!

Sevgili Günlük,
Bugün seni ihmal ettim. Şimdi acilen avakado pardon avokado yemem gerekiyor!

2 Ağustos 2011 Salı

tuhaf bir gün

Sevgili Günlük,
Bugün yolda biri beni durdurup ayın hangi gün dolunay olacağını sordu,  garsonun biri kendisinin meyveli bir tatlı olduğunu iddia etti, kedilerden biri zeytinyağlı fasulye yedi.

Ve bugün sadece iki tane "relaaahate" (rahat ol) duyabildim!!!

Sanırım başka bir gerçeklikte yaşamaya başladım...