29 Nisan 2010 Perşembe

piknik

Sevgili Günlük,
Pikniklerde beni bir sıkıntı basıyor. Böyle doğanın ortasında, ısrarla bir yerde kalabalık kalabalık oturmak içimi daraltıyor.
Yoksa lastik topu çok severim.

17 Nisan 2010 Cumartesi

Devlet dairesinde resim yapmak


Sevgili Günlük,
Devlet dairelerinde sihirli bir şey olmalı. Sırada beklerken, beklerken, beklerken bir de bakmışım defterler doldurmuşum. Çay kaşığı sesleri arasında resim yapmak gibisi yok. (Herkes çayını aynı anda karıştırıyor.) Fırsat buldukça gideceğim.

İki saat sonra....

15 Nisan 2010 Perşembe

sokakta şarkı söylerken

Sevgili Günlük,
Dün sakin bir sokakta yürürken birden şarkı söylemeye başladım (hayır, "mevsimler yas tutup güller ağlasın"ı değil) Sonra kendimi şarkının ritmine kaptırıp hızlanarak yürümeye başladım. Artık iyice yüksek sesle söylüyordum. Adeta bir "Singing in the Rain" a'nı yaşıyordum sevgili günlük, bir sokak lambası görsem sarılıp çevresinde dönecektim (Yeşil, büyük çöp kutularından vardı ama)
Tam o sırada yan sokaktan biri çıktı, arkamdan yürümeye başladı. Şarkı söylemeyi kesemedim, ama aynı şekilde söylemeye de devam edemedim. Kontrollü bir şekilde azar azar yuttum sesimi. 

Sonra da neden böyle yaptım acanba dedim? Kendi kendine sevinmek suç mu?

Müzikaller açıktan yalan söylüyor. Kimsenin şarkıya katıldığı filan yok....Sokak lambaları da yetersiz...

2 Nisan 2010 Cuma

Ali Baba'nın Çiftliği'ndeki hayvanlara bir kısıtlama gelsin lütfen!

Sevgili günlük,
Şimdi bir şey itiraf edeceğim. Çocukluktan beri hiç sevemediğim bir çocuk şarkısı: Ali Baba'nın Çiftliği. İnsanı ezecek derecede ağır söylenen Kutu Kutu Pense'nin etkilerinden yeni yeni sıyrılmaya başlamıştım ki karşıma bu şarkı çıktı. Çocukluğun yolları taşlı mı taşlı. Ne zaman söylenmeye başlansa kaygıyla şarkının bitmesini beklerdim. İstenildiği kadar sünebilen bir şarkı olduğundan şarkı asla bitmezdi. (Neyse ki nasıl ses çıkardıklarını bilemediğimiz hayvanlar vardı.)

Dahası, çocukların bu şarkıya bayıldığı düşüncesiyle mücadele etmek çok zordu. Bize ne zaman misafir filan gelse bana bu şarkıyı söylettirmek için adeta birbirleriyle yarışırlardı. Eşlik edip "çiftliğinde" deyip susarlar, bir hayvan adı söylememi beklerlerdi.

Oysa ben "mevsimler yas tutup güller ağlasın"ı söylemek isterdim...

Evet, zor bir çocukluk geçirdim anlayacağın...