17 Mayıs 2010 Pazartesi

arımayalı romantizm

Sevgili Günlük,
Romantizme dair hatırladığım ilk şey ilkokulda, hoşlandığım çocuğun karşı sıradan silgisinin üzerindeki Arımaya'yı gösterip "bu sensin" diye işaret ederek onu yanağına götürmesi ve akabinde ortamda paldır küldür gelişen bir kavgayla birlikte silgiyi birinin kafasına fırlatmasıydı. (Evet sevgili günlük bunda bir beis görmemişti.)

İşte ben romantizmin kısa süreli olduğunu o küçük yaşımda öğrendim. Yaşadığım her şeyden bir ders çıkarırım ben sevgili günlük ve hayır, yanaklarım Arımaya kadar tombul değildi. Yani Arımaya o sıralarda silgilerin üzerinde bulunan en zarif resim sayılabilirdi. Lütfen, bu konuda bir yanlış anlaşılma olmasın.

10 Mayıs 2010 Pazartesi

çok ciddi bir dizi

Sevgili Günlük,
Bir dizi var. Dizideki herkes şiir okur gibi konuşuyor. Kimsenin şakası yok. Arkada da keman çalıyor habire, çok geriliyorum. Bir de ara ara içinde bela, kıyamet, silah, cehennem kelimeleri geçen özlü sözler söyleniyor.
Bilmem, şekerli yoğurtla hiç iyi gitmiyor.

6 Mayıs 2010 Perşembe

Rastgele İyilikler Haftası

Sevgili Günlük,
İnsanlar her yıl Anneler günü, Sevgililer Günü, Dedeler Günü kutlamaktan sıkılmıyorlar mı? Bence en çok anneler sıkılıyorlar... Sabah sabah elinde paket yapılmış elektrikli kabak oyacağı, sarımsak ezeceği ile karşılarına çocukları dikilince...Kibarlıklarından bir şey demiyorlardır.

Bu arada, Rastgele İyilikler Haftası diye de bir hafta varmış. Yeni öğrendim. Herkes o hafta içinde gelişigüzel iyilikler yapmaya çalışıyormuş. Gidip trafik ışıklarında filan bekliyorlar sanırım. Aslında ben de böyle bir haftaya katılmak isterim ama ne yazık ki Şubat ayındaymış. Neyse, artık bir sonraki seneye...

3 Mayıs 2010 Pazartesi

prensip meselesi!

Sevgili günlük,
Bir arkadaşım vardı, bir şeyi neden öyle yapıyorsun diye sorunca "prensip meselesi" derdi. Konuşma da orada sona ererdi.
Zaten konuşmaları bu tür sihirli sözlerle sonlandıran kişiler olur, yeni konu bulmak da kendini bu alanda üst düzey sorumlu hisseden  karşı tarafa düşerhep. İşte böyle bir görev bölüşümü olur sevgili günlük.
Ben de hep bu ifadeyi kullanmaya özendim ancak soru sorduracak bir prensibe sahip olamadığım için hiç kullanamadım. Ama bundan böyle yeni yeni prensip meseleleleri edinmeyi en birinci prensibim sayıyorum bundan böyle.
Yeter artık, yeni konu da bulmayacağım!!!!

-Aaa, neden erteleme düğmesine iki kereden fazla basmıyorsun???
-Prensip meselesi.

-Neden elmanın çekirdeklerini de yiyorsun?
-Prensip meselesi.

-Neden vapurda insanların ne okuduklarına bakıyorsun?
-Prensip meselesi.