25 Ekim 2011 Salı

imece - bir ilkokul hatırası

sevgili günlük,
ilkokulda hiç unutmam bir gün derste imece anlatılmıştı. ben çocuklar gibi -ki çocuktum- sevinmiştim ve ders çıkışı koşa koşa -genelde öyle yapardım- eve gitmiştim.

evde kardeşimle arkadaşına benim için bir harbanbeç kurbanbeç yapmalarını, içine de bir patates atmalarını söylemiştim. yapmadılar tabii! ben de "imece denen bir şey var, yapmanız gerekir" diye üsteledim fakat onlar "biz daha birinci sınıfız" diye beni reddettiler.

evet, bu nereden aklına geldi dersen inan hiç bir fikrim yok...

yani imece güzel şey! fakat bazıları bunun farkında değil.

22 Ekim 2011 Cumartesi

uyku kardeşim

Sevgili Günlük,
İnsanlar ikiye ayrılır, yatar yatmaz uyuyanlar ve onlara gıcık olanlar.
Hayvanlar da ikiye ayrılır. Sereserpe, kaygısızca uyuyanlar (ev kedileri)  ve diğerleri...
Peki niye gelmiyor bu uyku, zihnim kendi kendine kafein üretebiliyor olabilir mi?*

 

*Çok parlak bir önerme doğrusu, bunun heyecanı uyutmaz beni şimdi...

17 Ekim 2011 Pazartesi

yağmurlu günlerde "bi çeşit" olurum

Sevgili Günlük,
Geceleyin yağmur damlaları pencereyi döverken av köşkümde şöminenin karşısında oturmuş ondördüncü lui'den (biz ona aile arasında brother lui lui lui deriz) yadigar şamdanların titrek alevinde, takısız isim tamlaması ile sıfat tamlaması arasındaki farkı düşünüyordum. Bu mesele taa beri çocukluktan ikircikli bir ürkü salar içime. Sonra şöyle bir sonuca vardım. Muhakkak ıspanaklı güzel tarifler olmalıydı. Belki de halktan ziyadesiyle kopuk yaşıyordum. O sırada guguklu saatlerimden ilki  öttü. Sallanan sandalyemde ivedilikle doğruldum. Bu bir çağrı olmalıydı. Evet, ben de herkes gibi evimde portakallı ekmek yapacaktım!!!


13 Ekim 2011 Perşembe

bir derdim var!

sevgili günlük,
kış sebzelerinden hiç "elektrik alamıyorum". nolcak?

en iyisi kuşlar gibi göç etmek...