14 Eylül 2012 Cuma

ev ekonomisi dersi ve resmi mercimek çorbası

sevgili günlük.
eğitim ne kadar önemli, bir zamanlar aldığım ev ekonomisi dersi sayesinde ekonomiden anlıyor, cnbce kanalında gündüz vakti aşağıdan yukarıya, sağdan sola akan rakamları sıkılmadan çok az sıkılarak takip edebiliyorum.

o sıralarda mercimek yiyip ekonomik yaşıyorduk, şiir okuyanından gazel okuyanına dek tv'de bol bol koca gözlüklü amcaları görüyorduk. (kadife eşofmanlar dönemi, evet. iyi bildin.)

kızlar ev ekonomisi derslerine gider, erkeklerse daha gürültülü, zevkli bir şeyler yaparlardı. (ne yaptıklarını hatırlayamadım tam, etamine yoğunlaşmaktan bir şaşılık durumu oluşmuştu.)

hiç unutmam sözlüde bana mercimek çorbası tarifi sorulmuştu. dedim ya, mercimeğin çok faydalı olduğu yıllardı. ders için çocuk yeleği filan örerdik. henüz kimsenin çocuğu yoktu ama olsun. ev ekonomisi böyle bir şey. önemli.

ev ekonomisi dersinin temel hedefi "evde" ekonomik ekonomik yaşamamız, kaşındıran iplerle makromeden saksılık (saksılık ya, ne sandın?) yapmamızdı. erkeklerin de gürültü yapması öngörülüyordu. işbölümü önemli.

anafikir sevgili günlük,

1. bugün saksılık ihtiyacımızı kendi kaynaklarımızla kendi kendine karşılayabilen, (bak bunun altını çiziyorum) dışa bağımlı olmayan bir ülkeysek bunu ev ekonomisi dersine borçluyuz. ekonomi uğruna biraz kaşıntıya da katlanılmalı diye düşünüyorum.

2. bu parlak nesil (tabii ki benim neslim) bugün mercimek çorbasında harikalar yaratıyorsa bunu "resmi mercimek çorbası"nın altın oran'ına borçludur (hayır, havuç koymayınız. evet, sıcak içiniz.)

*havuç konusunda ısrar etmeyin lütfen. altın oran diyorum size.


29 yorum:

  1. Mercimekten bööğ geldiği zamanlar. Mercimek fazlamız vardı sanırım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ankara'da bir yer vardı, aklıma o geldi. her şeyi mercimekten yapıyorlardı. tatlıyı bile:)

      Sil
    2. Toprak Mahsulleri Ofisi'nin Kumrular Sokak başındaki kafesindeydi.. Ben mercimekli içli köftesini seviyordum.. O zamanlar vejeteryan beslenme konusunda son derece kararlıydım ve içinde kıyma olmaması nasıl hoşuma giderdi anlatamam :)Bizim erkekler ev ekonomisi dersinde mandalları bozup, onlardan oyuncak bebekler için sallanan sandalye yapardı ve ben örgü örerken onlara çok imrenirdim :)

      Sil
    3. turuncu gezegen, evet kumrular sokak'ta idi! hatta dışarıda sabit masaları ve yüksek sandalyeleri vardı diye hatırlıyorum. ben de mercimekli köftelerini çok severdim. biz çok sık giderdik, fiyatları da uygundu sanırım.
      oyuncak bebekler için sallanan sandalye! kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi valla:)kimin aklına geliyordu bunlar acaba? ama bizim yaptıklarımızdan bence yine de daha eğlenceli.
      sevgiler:)

      Sil
  2. Hehehe çok güldüm yaa ilkokul senelerim aklıma geldi. sabuna renkli toplu iğneler batırıp süs yapmıştım. Sandık boyamıştım. Ne dersti ama makarna pişirmiştik bizde derste :D :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. pire kızı, biz sabun olayına girmemiştik. off, şimdi bakınca ne gereksiz işler yaptırmışlar bize diye düşünüyorum.
      sandık boyamak iyiymiş ama. çocuk yeleği veya saksılıktan çok daha iyi:)

      Sil
  3. Çok sevimli bir yazı olmuş :)
    Seda

    YanıtlaSil
  4. teşekkürler seda. gelmiş geçmiş bir şey ama naparsın aklıma gelince kızıyorum. erkekler gibi çivi çakmış olsak en azından rahatlardık:)

    ben de senin profil resmindeki kargayı çok sevdim bu arada.

    YanıtlaSil
  5. ben ev ekonomisi dersi almadım, kaçırmış mıyım nolmuş bilemedim. iş eğitimi dersi vardı bizde, onda böyle ilginç şeyler yapardık, mercimeklerle mesela resim yapmıştık, makarnadır, pirinçtir bunları da kullanarak. yorumlarda bahsedilmiş, sabuna iğneyle çiçek batırma sanatı da çalıştığımız alanlardan biriydi:) hatta bir örneği annanemin evinde duruyor hala. bir de alçı kalıpları vardı, içlerine alçı döküp kurutur, sonra da boyardık, ders dışında da yapıyorduk bunu ama çok eğlenceliydi.

    kadife eşofmanlar dönemiydi evet o ayrıntıları unutmuştum hep, şimdi birden hepsi canlandı gözümde. bir adet makromeden saksılık annanemin misafir odasında bulunmakta:) makrome işine hiç girmedim ben ama etamin işini çok severdim.

    resmi mercimek çorbasının altın oranı! çok güldüm buna:)
    ne günlermiş!:)

    YanıtlaSil
  6. hala var mı bu "ev ekonomisi" dersi merak ediyorum aslında. belki de kaldırılmıştır. sizinki daha zevkliymiş en azından. o alçı işleriyle mimarlığın ilk yılında epey uğraşmıştık biz. o zaman eğlenceli gelmiyordu ama düşünüce güzelmiş.
    makrome (bu ipin adı mıdır, nedir, onu da bilmiyorum) çok kaşındıran bir şey! hiç sevmedim, sevemedim. yaptığım saksılık da ne oldu kimbilir. etaminden gülen ve ağlayan palyaçolar yapmıştım, hiç unutmam.

    ne kadar geride kalmış ortaokul yılları...anneannem "amma da uzun yaşadım," deyip durur. benim de öyle diyesim geldi şimdi:)

    kelebekler zerka!

    YanıtlaSil
  7. Okul sistemleri ikide bir değiştiğinden farklı durumlar yaşamışız. Benim zamanımda ev ekonomisi orta birden itibaren seçmeliydi. Müzik, resim, dil dersleri gibi alternatifleri vardı. Ben ailemin yoğun ısrarı :) sonucu Almanca almış ve bu güzide dersten mahrum kalmıştım. Her nasılsa "seçen" pek çok arkadaşımızla epey dalga geçmiştik ama sonradan durumlar değişti tabii. Çoğu dikişleri, örgüleri evde annelerine yaptırıp keyif çatarken biz sınavda ter döküyorduk. Bu sayede epey de kıyafet sahibi oldular tabii. Öğretmenleri de şahsına münhasır tiplerdi, hala gözümün önünden gitmiyorlar.
    Ben havuç koyuyorum ama... Hatta patates, kereviz ? Tamam, tamam, sustum gidiyorum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Işın, bak hiç bu açıdan düşünmemiştim. Doğru benim yelekleri de annem örüyordu:) Almanca da zordur yahu...

      Fakat mercimek çorbası konusunda ısrarcıyım. Sözlüde çıktı diyorum. İçinde havuç yoktu diyorum. (Kitabı var mıydı acaa bu dersin, şimdi onu merak ettim. Ama yoktu herhalde...Bir de ergenlik konularını işlerdik. Bak o da şimdi aklıma geldi. Ne dersmiş ama. Proust'un madlen kurabiyeleri gibi mübarek. Hatırladıkça hatırlıyorum:)

      Sil
  8. Sanırım 3.sınıfta kilim tarzı birşey yapmıştık küçük bir tezgahta...sanırım 30X20 büyüklükte...ama benim kilim tam bir elips olmuştu...bir de güzel yazı dersi vardı ki bana güzel yazı yazmak halen nasip olmuş değil...

    Ben hep mercimek çorbasına 1 patates, 1 soğan, 1 havuç katıp sonra rondodan geçiriyorum...belki de bizimki mercimek değil, sebze çorbası oluyor...

    YanıtlaSil
  9. Saint alemsin, elips kilim demek. Aslında neden olmasın canım, illa dikdörtgen mi olacak?
    Güzel yazı dersini almadım. Şimdikiler hep el yazısıyla yazıyorlarmış.

    "Güzel Konuşma ve Yazma" diye bir ders almıştım ben. Seviyordum da bu dersi. Genelde zaten dersleri seven bir öğrenciydim. Yazım da güzeldi. Evet, çekinmeden inek diyebilirsin:)

    Yukarıda Işın'a da yazdım. Reca ederim havuç konusunda ısrar etmeyin. Ben öğrendiklerime son derece sadık bir insanım. İkisinin adı da mercimek çorbası olmasın, senin yaptığına bundan böyle havuçlu mercimek çorbası diyelim:)

    YanıtlaSil
  10. ama ama havuçsuz mercimek çorbası olmaz ki

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. hmmm, bu konuda ciddi bir ısrar var. budi ağacımın altına gidip bunun üzerine biraz düşüneyim ben...

      Sil
  11. Bir gün toplanıp o günleri yad edelim bari. Mesela sabuna iğne batırıp, kurdelayla saralım, kilim dokuyalım, kalıplara alçı döküp boyayalım.Unutalım şu anı ve her şeyi..

    YanıtlaSil
  12. Tamam olur ama ben çivi çakacağım, baştan söyleyeyim:)İçimde kaldı...

    YanıtlaSil
  13. İşte bu yazıyı okuyalı epey oldu, ilk okuduğumda da çok eğlenmiştim, şimdi de;))
    Makromeden saksılığı ben de yapmıştım, kabus gibiydi. Beyaz ve iki katlı;p (iki saksı koyulabilirdi içine, eheh) Bir de hayattaki en önemli işlerden biriymiş gibi gelirdi ya o iş bize, şimdi şaşmalara doyamıyorum o hâllerimi düşündükçe;) Tamam, unutacağım. Unutmalıyım, hep senin yüzünden, geçmişi dirilttin Alkım ev ekonomisi diye bir ders almıştık biz gerçekten yahu! Hey allahım, ne delilik;)

    Erkekler ne yapıyordu o sıra ben de bilemedim, hep yaptıkları gibi, kaytarıyor olmasınlar;p

    Çok keyifli bir yazıydı, teşekkürler Alkım, çok sevgiler.

    YanıtlaSil
  14. böyle işte justine, geçmişin hayaletlerini çağırmada üstüme yoktur, öhöms (böyle bir tabir vardı bir zamanlar, bak onu da dirilttim. herıld yani. tamam, sustum:)

    erkekler ne yapıyorlardı ben de hatırlamıyorum. saint kilim dokumaktan bahsetmiş, bilmem inansak mı:)

    beni de yorumlar çok keyiflendiriyor justine. asıl ben sana teşekkür ederim!

    YanıtlaSil
  15. yazını çok beğendim ve çok samimi buldum uzun zamandır bloglarda okuduğum nadir olarak içimi ısıtan bir yazı olmuş eline sağlık.

    YanıtlaSil
  16. çok teşekkür ederim şule:) sevgiler.

    YanıtlaSil
  17. merhaba
    blogunu keyifle izlemeye aldım ve seni kendi bloguma davet ediyorum beyenirsen de izlemeni isterim
    sevgiler

    http://burcinkuran-wonderlust.blogspot.com/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. teşekkür ederim burçin. diğer bloğumda da yazdım. şu yoğun günleri atlatır atlatmaz bloğunu ziyaret edeceğim. sevgiler.

      Sil
  18. Yaa ben mercimek corbasina hep havuc, patates, sogan koyuyorum- koyuyordum! Son bir senedir mercimegi cikardim, patates, sogan ve havucla devam ediyorum. Galiba mercimek corbasi degil artik bu, degil mi?

    Ben bir sene aldim bu ev ekonomisi dersini. Vitray yapmistik. Ben nefret ederdim bu elisi turu seylerden. Annem sinif hocam. Ev ekonomisi hocasi onun yakin arkadasi. Neyse, benim vitrayi matematik hocasi yapti! Cok hevesliydi Matematik hocamiz "Tulay Teyze", 5 aldi hatta sonra :) Bir de makromeden ask dugumu plaj cantasi yapmistim-onu da Ev Ekonomisi hocamiz "Nurten Teyze" akil vermisti. Ayyy bikinili bedende o makrome hic gitmiyor. Atmistik sonra. Ekonomi kismi biraz sorunlu oldu tabii, al yap at falan...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hah hah, "makromeden aşk düğümü plaj çantası"na bayıldım! gözümün önüne geliverdi. vitray yine iyimiş. beni en çok kızlarla erkeklerin ayrılması anlamsız geliyordu sanırım. kızım sen mercimek çorbası yap, oğlum sen çivi çak.
      sen mercimek çorbasından yola çıkıp yeni bir senteze ulaşmış, mercimeği aşmışsın koko:)

      Sil
  19. gulmek guzel sey....

    YanıtlaSil
  20. Fotoğrafçılık kursu seçmek sanıldığı kadar kolay değildir.Fotoğrafçılık kursu seçerken nelere dikkat etmek gerekiyor ve fotoğrafçılık kursu seçimi nasıl yapılmalı? Aradığınız soruların cevabı bu sayfada.
    Daha fazla bilgi için sitemzi ziyaret edebilirsiniz.
    http://www.fotografcilikkurslari.com.tr/
    #fotograf #fotografcılık #fotografcılıkkursları

    YanıtlaSil
  21. ev ekonomisi dersinde annem harikalar yaratırdı. 9 aldı mı üzülürdü. biz de bir de tarım dersi vardı. tek ögrendiğim cilelke karpuzu meyve olmadığı, yerde yetiştiği için sebze grubu olduğuydu. ve bu bilgimi senelerdirde satarım :)) ev ekonomisi dersinde bize de yayla çorbasını sormuşlardı ve bilinçaltıma yer etmiş , o çorbadan içim bulanır. Mercimeği çok severim ve içine hvuç koymazsam olmaz:))

    YanıtlaSil