27 Ocak 2010 Çarşamba

balzac

Sevgili Günlük,
Balzac'la tanışşam hiç anlaşamazmışım. Bugün bunu çok daha iyi anladım. Burcunu tahmin ediyorum ama söylemeyeceğim.

Bir kere şu blog sahibi olsaydı kendileri, ilk cümleyi söyleyebilmek için önce 2010 yılındaki siyasi gelişmeleri, zamanın Napolyon'u kimse artık,  onun neler yaptığını anlatır, sonra karşı komşunun servetinden, kanepesinden, cep telefonu kılıfının üzerindeki resimden sözeder, ardından bir de tatlı tarifi verirdi. Araya bir de tapu kadastro dairesinin işleyişini sıkıştırırdı. Sonra diğer tanıdıklarının servetlerine geçerdi.

Off, off, ömrümü yedin Balzac! Artık kısa mesaj diye bir şey var...xoxo!

Sen de kıymetimi bil, sevgili günlük!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder