Çok tuhaf şeyler oldu. Her şey sonradan çapulcu olduklarını öğrendiğimiz bir grubun
Gezi Parkı’ndaki ağaçlara sarılmasıyla başladı, sonra onlara marjinal gruplar
eklendi. Oysa “her yer beton, her yer rezidans” ilkesiyle nezih bir
ortam yaratılmak isteniyordu. Taksim gibi şehrin terk edilmiş bir bölgesine
böylece daha fazla insan ve araba çekilebilecek, İstiklal Caddesi'ndeki kahve zincirinin
otuz ikincisi açılabilecek, ağaç altında aylak aylak, hiç para ödemeden oturanlar –ne gamsızlık!- temizlenecekti.
Hepimizin istediği de bu değil miydi? Vatandaşlık görevimiz çocuk doğurup ekonomiyi
canlandırmaktı, boş boş parkta oturmak değil! Birileri gayrı safi milli hasılalı cümleler kurdu, marjinal gruplara ve sırf ekonomiye
zarar vermek, polisi kötü göstermek için yaralananlara kızdı.
Arada yumuşak bir ses tonuyla aklıselim deyip duran birileri
de oldu. Her defasında sözlüğe bakmak zorunda kaldım. Bir de bağıran adam vardı. Sokaktakilere karşı çapul,
çaput, paçavra gibi birtakım sert ünsüzlerden oluşan kelimeleri sıralıyordu ve evde oturanlara onları şikayet ediyordu. Ne çok marjinal grup vardı, Fırtına
Vadisi marjinalleri, LGBT marjinalleri, etraf marjinalden geçilmiyordu. Herkes
şuna yeter, buna yeter diye bağırıp duruyordu. Ben de arada bağırıyordum acaba
ben de mi marjinalim diye içime bir kurt düştü. Marjinaller doğrusu çok gürültü
yapıyorlardı, o yüzden haber kanalları insanların kafası rahatlasın diye penguen
belgeselleri yayınladı, fakat kimseye yaranamadı. (Oysa ne tatlı hayvanlardır!
Şahsen ben çok severim ve takdir ederim. Soğuktan hiç şikayet etmezler.)
Sonra o ilk baştaki çapulcular bu bir haftada “yavrularımız,
evlatlarımız” oldu, valimiz ıhlamurlar altında aşkla bağlandı bu gençlere. Marjinallerin çok miktarda polisi yaraladığı, olayın sorumlusunun da birtakım
lobiler ya da kobiler (bobiler de olabilir) olduğu ortaya çıktı. Sonra valimiz
çıktı, iyice küçülen çapulculara “çocuklar, agucuklar, anneniz nerede bakayım
sizin?” dedi bir baba şefkatiyle. “Cici, cicisiniz siz,” diye onları sevdi. Onları emrindeki
polislerden korumaya çalışıyordu. Ama naapsın, olmadı. Polisler başka yerlerde de göstericiler karşısında canla başla çalıştı, haşerelere
karşı mücadele verircesine. Kafka görse gözleri yaşarırdı. Cidden! Etraftaki kuşlar pıt pıt düştüler. Yasa dışı olabilirlerdi.
Bu arada bir adam çıktı, ülkeye
kurşun dökmenin hepimize iyi geleceğinden bahsetti. Anlayacağınız marjinallik diz boyuydu! Bir ara, tüm bunların ortasında neden sokakta deniz gözlüğü ve baretle geziyorum, penguenler nasıl üşümüyor, polis bizi kimden koruyor ve bizi polisten kim koruyacak diye epey düşündüm. Bu filmi bir yerden hatırlıyordum. Sonra diren hafıza dedim, diren hafıza. Gerisini hatırlamıyorum:)
Gerçekleri, nasıl da masal tadında anlatmışsın. Teşekkür ederim, eline sağlık...
YanıtlaSilBiraz mesafe koymak ve sakin kalmak istedim anlatırken ama yine de pek başaramadım. Her şey çok taze henüz.
SilSevgiler.
Toplumsal hafıza unutmayacak olanları...
YanıtlaSilSevgili Zeze, ben de unutmamak gerek diye düşünüyorum. Geçmişte yaşananlar da dahil olmak üzere. Yoksa şiddetin normalleşmesini iyice kanıksamış olacağız.
SilYeryüzünün gösyaşları sonsuzdur," demiş Beckett. Pek sanmıyorum ama umarım yanılıyordur;)
Tarih tekerrürden ibarettir Alkım, eminim hatırlıyorsundur bu filmi. Hepimiz hatırlarız.
YanıtlaSilAlkım, bu kadar can sıkıcı konuyu bu kadar tatlı anlatmışsın ya ne diyeyim. Yazma yeteneğin karşısında eğiliyor, gözlerinden öpüyorum :P
YanıtlaSilOrantısız zekanın başka bir tezahürü olmuş yazın :) Keyifle okudum, gülümseyerek! Mizah umudu korumamızı mı sağlıyor ne! Çok güzel! Sevgiler
YanıtlaSilbu anlatıma şapka çıkarılır! :)
YanıtlaSilMerhabalar,
YanıtlaSilBloğunuzu çok beğendim ve izlemeye aldım. Bana da bekliyorum. Güzel paylaşımlarda buluşmak dileğiyle. Sevgilerimi bıraktımmmm…..:))
büyükler ne demiş :
YanıtlaSilhepimiz marjinaliiizzz,bu öfke ne diye,yaşamak dururrrken bu kavga ne diye....ooooy..geziii oy oy ...parkımız oy oy !!!
işin şakası bir tarafa ;
bayılırız kendimiz ghibi giyinmeyen düşünmeyen davranmayan insanlara marjinal diye kategorize etmeye...sonra dostluk olsun diye türkü çağırırızzzz..
kalemine sağlık,konuyu çok güzel dile getirmişsin
Profesyonel anlamda klima bakım hizmeti almak isteyenler klima servis danışmanlığında yerinde tespit ve çözüm hizmetlerinden yararlanabilirler. Deneyimi ve bilgisi ile bugüne kadar yüzlerce firma ve kişiye özel çözümler sunmuş olan klima servis, klima danışmanlığında rakipleri arasından sıyrılarak size en iyi hizmeti veriyor. Kullanmakta olduğunuz cihazınıza periyodik olarak yapılan klima bakım işlemleri ile gelecekte yaşayabileceğiniz sorunlar minimuma indiriliyor…
YanıtlaSilhttp://www.klimaservis.com/
#klimaservisi #klima #klimayetkiliservis
Aura Klima Servisi Aynı Gün Bakım Arıza Tamir Servis Hizmetleri. Kaliteli Hizmet İçin Aura Servisi
YanıtlaSilhttp://aura.klimaservis.com/
#klimaservis #auraklimaservis #auraklimaservisi
Mitsubishi klima satış ve servis merkezleri, inverter, duvar, kanallı, kaset, vrf, salon, yer tavan ve multi tip klimalara ev ve ofisleriniz için uygun fiyata keşif, satış, montaj, bakım ve onarım hizmetleri.
YanıtlaSilwww.mitsubishiklima.com.tr/
Samsung VRF Klima – En İyi Fiyat Garantisi Keşif Satış Montaj Servis
YanıtlaSilAynı gün keşif, bakım ve onarım desteği, istenilen günde teslim ve montaj hizmeti.
www.vrfklima.com.tr/samsung-vrf-klima