2 Kasım 2009 Pazartesi

çocuklukta memuriyet

Sevgili Günlük,
Çocukluk deyince akla sadece harika zamanlar gelmemeli. Çocukluğun da kendine has memuriyet durumları oluyor...

"Kutu kutu pense" ve "yağ satarım bal satarım"ı hatırladım da...

Ali Baba'nın Çiftliği var bir de!

6 yorum:

  1. "Portakalı soydum" vardı birde.O küçük ince işaret parmağının ileri geri hareketleri ile ebenin belirlenmesi süreci geldi aklıma..

    YanıtlaSil
  2. duma duma dum, kırmızı mum!!!
    hatırlamaz mıyım:))

    YanıtlaSil
  3. dallas vardı,bazı dizilerde ahlak sınırı aşıldığı zaman ''dallası geçti '' deriz.yani deyim olmuştur. neyse , onunda oyunu vardı. çantamı aldım koluma çıktım dallas yoluna ben babiyi beklerken ceyar girdi koluma ,diye başlar, diğer dizilerdeki iyi karakterler de beklenir ama hep kötüleri girer kolumuza..şeklinde devam ederdi.biz izmir yöresinde çok oynardık bunu,gavurluk işte:)(ben arzu)

    YanıtlaSil
  4. anneannen hala sağ mı? dallas deyince, onun ''şu yavurlar ne güzel türkçe konuşuyorlar,aferin'' diye yabancı dizilerde ki oyuncuların türkçe konuşmalarını takdir etmesi geldi aklıma.. (yine ben) sabahın beş buçuğu ve uykum kaçtı:(

    YanıtlaSil
  5. Yok Arzucum, bizim Dallas'lı oyunumuz yoktu. Hele öyle koluna "Ceyar" girecek, seni baştan çıkaracak filan, haşa! Bizde Şeker Kız Candy Anthony ile "evlenirdi", bize de sadece onlara bakıp memnun olmak düşerdi:))
    Anneannem sağ. Hikayeleri devam ediyor tabii!!!

    YanıtlaSil
  6. izmirde Şeker Kız Candy Anthony ile evlenir sonra ,bunu gören lucy hapşırıktan geberirdi.yani biz öyle bakıp memnun olurduk ama birilerinin bundan memnun olamayacağını mutlaka vurgulardık.bir de ceyar girdikten sonra kolumuza şöyle devam ederdik ''ayakkabım toz atar ceyar bana göz atar, gözün çıksın ceyar elalem bize bakar'' sonra flamingo yoluna çıkar ordaki yakışıklı senatörü beklerdik, ama nafile:)

    YanıtlaSil